Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kazıp çıkarmak | dig up f. | ||
Tom dug up the potatoes. Tom patatesleri kazıp çıkardı. More Sentences |
||||
Mining | ||||
Maden | kazıp çıkarmak | mine f. | ||
I think we have mined all the gold in this area. Sanırım bu bölgedeki tüm altını çıkardık. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | kazıp çıkarmak | dig out f. | ||
Genel | kazıp çıkarmak | unearth f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | kazıp çıkarmak | dig from f. | ||
Öbek Fiiller | kazıp çıkarmak | dig up f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | toprağı kazıp çıkarmak | unearth f. |
Genel | kazıp ortaya çıkarmak | dig out f. |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | toprağı kazıp çıkarmak | dig up f. |